İcraya İtiraz Etme
İlamsız İcraya İtiraz Etme
Cebri icra yollarından ilamsız icra üçe ayrılmaktadır. Bunlar:
- Genel haciz yolu
- Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu
- Kiralanan taşınmazın ilamsız tahliyesi yolu
Genel haciz yolu para ve teminat alacakları içindir. Eğer para alacağı bir kambiyo senedine dayanıyorsa kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna başvurmak gerekir. Genel haciz yolu için alacağın bir senede bağlanmış olmasına gerek yoktur.
Para alacağı rehinle temin edilmiş ise önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmak zorundadır.
İcra itiraz dilekçesi alacaklının başlatmış olduğu icra takibine karşı borçlunun itirazlarını haiz dilekçedir. İcra itiraz dilekçesi takibi yapan icra dairesine verilir. İlamsız icra takibinin söz konusu olduğu hallerde icra itiraz dilekçesi ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde verilmelidir. İcra takibinden doğrudan etkilenmiş olan herkes icra itiraz dilekçesi ile itirazda bulunma hakkına sahiptir.
Yetki İtirazı
İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin değildir. Bu nedenle yetkisiz icra dairesinde başlatılan takip sonucu ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlu yetki itirazında bulunmazsa yetkisiz icra dairesi yetki kazanır. Yetki itirazının ödeme emrine itiraz süresi olan yedi gün içerisinde yapılması gerekir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılmalıdır. Borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini bildirmesi gerekir. Borçlu sadece yetki itirazında da bulunabilir. Hem yetkiye hem de esasa itiraz eden borçlunun bunu açıkça bildirmesi gereklidir.
Süresi içinde yapılan yetki itirazı takibi kendiliğinden durdurur. Yetki itirazı ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine yapılır. Bunun üzerine alacaklı iki şekilde davranabilir:
- Alacaklı borçlunun yetki itirazını kabul ederse dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini ister, dosyayı alan yetkili icra dairesi borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ eder. Borçlu yeni ödeme emrine karşı yetki itirazında bulunamaz ancak esasa itiraz edebilir.
- Alacaklı borçlunun yetki itirazını kabul etmezse yetki itirazının kaldırılması için görevli mahkemeye başvurur.
- Borçlu yalnızca yetki itirazında bulunmuşsa alacaklı yetki itirazının kaldırılması için icra mahkemesinde itirazın kesin kaldırılması yoluna gidebilir. Sadece yetki itirazının kaldırılması için genel mahkemede itirazın iptali davası açılamaz; çünkü yetki itirazının kaldırılması yetkisi sadece icra mahkemesine aittir.
- Borçlu hem yetkiye hem de esasa (borca ve/veya imzaya itiraz) itiraz etmişse alacaklı itirazın kaldırılması için genel mahkemelerde itirazın iptali davası açabilir. Bu halde genel mahkeme yetki itirazını da inceler ancak sadece yetki itirazının kaldırılması için genel mahkemede dava açılamaz.
- Borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmişse alacaklı icra mahkemesinden her iki itirazın da kaldırılmasını isteyebilir. Bu halde icra mahkemesi önce yetki itirazını inceler. İcra mahkemesi icra dairesinin yetkili olduğuna karar verirse esasa itirazı incelemeye geçer.
İcra mahkemesi yetki itirazını haklı bulursa itirazın kaldırılması isteminin reddi, ödeme emrinin iptali ve takip dosyasının istem üzerine yetkili icra dairesine gönderilmesi kararı verir.
İcra mahkemesine sadece yetki itirazı yapılmışsa ve mahkeme bu itirazı haksız görürse yetki itirazının kaldırılmasına karar verir. Bu karar ile birlikte icra takibi kesinleşir ve alacaklı haciz isteyebilir.
Borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmişse icra mahkemesi, yetki itirazını haksız bulursa yetki itirazının reddine karar verir ve esası incelemeye geçer.
İTİRAZIN SONUÇLARI
- Süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan geçerli bir itiraz, takibi kendiliğinden durdurur (m.66/I).
- Gecikmiş itiraz halinde, daha önce icra mahkemesi takibin durmasına karar vermemişse, borçlunun mazeretinin kabulüne karar verilmesiyle takip durur.
- Ödeme emrine itiraz eden borçlu, mal beyanında bulunmak zorunda değildir.
- Kısmi itiraz halinde, borcun kabul edilen kısmı için takip kesinleşir ve durmaz; itiraz edilen kısmı için takip durur.
- İtiraz üzerine duran takibe, itiraz hükümden düşürülünceye kadar devam edilemez.
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI (m. 67)
Elinde 68-68/a maddeleri anlamında belge olmayan alacaklı, borçlunun itirazını hükümden düşürmek istiyorsa, ancak itirazın iptali davası açabilir. Elinde 68-68/a maddelerinde belirtilen belgelerden olan alacaklı bir seçim hakkına sahiptir. İtirazın iptali davası, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. İtirazın iptali davasında davacı alacaklı, davalı ise borçludur. Davada yetkili ve görevli mahkeme, genel hükümlere göre tespit edilir (görev bakımından HMK m. 2, yetki bakımından HMK m. 6 vd.). Bu dava, genel hükümlere göre harca tâbidir (HarçK. m.29). İtirazın iptali davasında, yargılama usulü bakımından genel hükümler uygulanır. Alacaklı, ispat ve deliller bakımından 68. maddedeki belgelerle sınırlı değildir.
- Mahkeme, borçlunun borcu olduğu kanaatine varırsa, borçluyu borcu ödemeye mahkum eder ve itirazın iptaline karar verir. Borçlu bunun yanında yargılama giderlerinde ve vekalet ücretine mahkum edilir.
- Dava kabul edilirse, borçlunun itirazı iptal edildiğinden, alacaklı bu kararı icra dairesine vererek, durmuş olan takibe devam edilmesini ve haciz yapılmasını isteyebilir.
- Davanın kabulü halinde alacaklının dava dilekçesinde istemesi halinde, borçlu hükmolunan borç miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir.
- İtirazın iptali kararının tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde borçlunun mal beyanında bulunması zorunludur.
- Mahkeme yaptığı inceleme, takip konusu alacağın mevcut olmadığı kanaatine varırsa itirazın iptali davasını reddeder.
- İtirazın iptali davası reddi kararının kesinleşmesi ile alacaklının başlattığı takip iptal edilir.
- Davanın reddi kararı ile takip konusu alacağın bulunmadığı tespit edilir ve karar şeklen kesinleşirse, maddi anlamda da kesinleşmiş olur.
- Davanın reddine karar verilmesi halinde, borçlunun cevap layihasında istemesi halinde alacaklı reddolunan alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Ancak alacaklının tazminata mahkum edilmesi için takip yapmakta haksız ve kötüniyetli olduğunun da ayrıca borçlu tarafından ispat edilmesi gerekir.
İTİRAZIN KALDIRILMASI (m. 68-70)
- Alacaklının elinde alacaklı olduğunu gösterir belirli güçte belgeler varsa, uzun olan dava yoluna başvurmak yerine, daha kısa ve pratik olan icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir. •İtirazın kaldırılması bir dava değildir.
- İtirazın kaldırılmasını alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde, icra mahkemesinden isteyebilir; istemezse bir daha bu alacak için ilamsız takipte bulunamaz (m. 68/I).
- Bu altı aylık süre hak düşürücüdür.
- Bazı hallerde bu süre özellik arz etmektedir. Gecikmiş itirazda (m. 65, V) ve ihtiyati hacizde (m. 264) alacaklı yedi gün içinde itirazın kaldırılmasını talep etmelidir.
İTİRAZIN KESİN KALDIRILMASI
İtirazın Kesin Kaldırılmasını Sağlayan Belgeler
- a. İmzası İkrar Edilmiş Adi Senet Açıkça imza ikrar edilebileceği gibi, borçlu süresi içinde imzaya itiraz etmezse, senet altındaki imzayı borçlu ikrar etmiş sayılır. Adi senet kayıtsız-şartsız bir para borcu içermelidir. Bu tek bir belge olabileceği gibi, birden fazla belge bir araya geldiğinde kayıtsız şartsız para borcunun varlığını gösteriyorsa bu belgelerde itirazın kaldırılmasına elverişlidir.
- b. Noter Senedi
- c. Resmi Dairelerin veya Yetkili Makamların Verdikleri Belgeler
- d. Resmi Makamlar Önünde Borç İkrarını İçeren Belgeler
- e. Kredi Kurumlarınca Düzenlenen Belgeler (Alacaklı kredi kurumu tarafından hazırlanmış ve belirli prosedürlerden geçen belgeler bu kapsamda sayılır.)
- İtirazın Kesin Kaldırılması Yargılaması
- Alacaklı, icra mahkemesinde alacağını ispat ederse, borçlu da buna karşılık itirazını ispat edemezse icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir.
- Borçlu da itirazını kural olarak kesin kaldırmaya elverişli belgeler ile ispat etmelidir. Bunların dışında belgeyle ispatı mümkün olmayan itirazları icra mahkemesi incelemez ve itirazın kaldırılmasına karar verir.
- Kesin kaldırılması yoluna başvuracak olan alacaklı, dilekçeyle veya sözlü olarak, yetkili icra mahkemesine başvurur. Alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasının yanında, borçlunun inkâr tazminatına mahkum edilmesini de istiyorsa bunu da talebinde belirtmelidir (m. 68/VII).
- Borçlunun itirazını ispat etmek için ibraz ettiği belgenin altındaki imza alacaklı tarafından inkar ediliyorsa, icra mahkemesi imzanın alacaklıya ait olup olmadığını 68/a maddesindeki prosedüre göre inceler.
- İcra mahkemesi, basit yargılama usulüne göre inceleme yapar.
- İcra mahkemesinin bu yargılama sonucu verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez, sadece ilamsız icra takibi bakımından kesinlikleri söz konusu olur.
- İtirazın kesin kaldırılması talebinin kabulü halinde, icra mahkemesi, alacaklının talep etmiş olması halinde borçluyu hükmolunan miktarın %20’sinden aşağı olmayan tazminat ödemeye mahkum eder (m. 68/VII,c. 1).
- İtirazın kaldırılması ile takip kesinleşir, alacaklı borçlunun mallarının haczini icra dairesinden isteyebilir. Borçlu da bu kararın kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır( m.75).
- İtirazın kaldırılması talebinin reddi halinde, alacaklı takibe devam edemez.
- İtirazın kaldırılmasının reddi halinde, borçlu talep etmişse, itiraza uğrayan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere alacaklı tazminata mahkum edilir(m. 68/VII,c. 1).
- Ayrıca alacaklı, borçlunun ibraz ettiği belgenin altındaki imzayı inkar etmiş fakat inceleme sonunda imzanın kendisine ait olduğu anlaşılmışsa, o belgeye ilişkin miktarın %10’u oranında para cezasına mahkum edilir(m. 68/V).
İTİRAZIN GEÇİCİ KALDIRILMASI (m. 68/a-69)
- İtirazın Geçici Kaldırılması Talebi
- İtirazın geçici kaldırılması yoluna alacaklının adi bir senede dayanarak takip yapması ve borçlunun geçerli şekilde adi senet altındaki imzayı inkâr etmesi durumunda başvurulur. İtirazın geçici kaldırılması için alacaklı;
➢ İtiraz edilen senedin bir adi senet olması
➢ Kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi
➢ Borçlunun bu senetteki imzayı inkâr etmiş olması gerekir. Alacaklı burada da borçlunun tazminata mahkum edilmesini istiyorsa talebinde bunu da belirtmelidir (m. 68/a, VIII). İtirazın geçici kaldırılması, icra mahkemesinde basit yargılama usulüne göre ve duruşmalı olarak incelenir (m. 18/I, m. 70). Borçlu duruşmada hazır bulunmak zorundadır. Mazereti olmaksızın duruşmaya katılmazsa (ihtar edilmiş olması şartıyla), icra mahkemesi başka bir inceleme yapmadan sadece bu gerekçeyle itirazın geçici kaldırılmasına ve borçlunun imzasını inkâr ettiği senetteki miktarın %10’u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verir (m. 68/a, II, V).
- İtirazın Geçici Kaldırılması Yargılaması Borçlunun duruşmaya gelmesi halinde icra mahkemesi incelemeye başlar, öncelikle iki tarafın açıklamalarını dinler (m. 68/a, I, c.2). Borçlunun başkaca itirazları varsa, senet metninden anlaşılabilen itirazları ileri sürebilmesi gerekir. m. 68/a, III-IV’e göre; Mahkeme önce tarafları dinler, imzayı inkar eden tarafı isticvaba davet eder, sonuç alamazsa bilirkişi incelemesi yaptırarak imzanın inkar edene ait olup olmadığını tespite çalışır. Borçlu, alacaklının takipte dayandığı senet hakkında ayrıca imzanın sahteliği konusunda sahtelik davası açmışsa, icra mahkemesinin sahtelik davasının sonucunu bekletici mesele yapması gerekir (HMK m. 165).
➢ İmzanın borçluya ait olmadığı anlaşılırsa itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, alacaklı takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmayan tazminata mahkum edilir (m. 68/a,VIII).
İmzanın borçluya ait olduğu kanaatine varırsa, itirazın geçici kaldırılması kararı verilir. Ayrıca borçlu takip konusu alacağın %10’u oranında para cezası ve alacaklının talebi halinde %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir.
İtirazın Geçici Kaldırılmasının Sonuçları
- İtirazın geçici kaldırılması kararı ile alacaklı kesin haciz isteyemez, geçici haciz isteyebilir (m. 69/I). Geçici hacizde alacaklı satış talebinde bulunamaz.
- Borçlu, itirazın geçici kaldırılması kararının kendisinde tefhim ve tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır (m.75).
- Borçlu, geçici kaldırılması kararı üzerinde alacaklıya karşı “Borçtan Kurtulma Davası” açabilir. Aksi halde geçici haciz kesinleşir.
İlamlı icra takibi alacaklının elinde bulunan ilam ya da ilam niteliğindeki belgeyi icra dairesine vererek takip talebinde bulunması ile başlar.
İcra emri, ilamsız icra takibindeki ödeme emrine benzer ancak borçlu icra emrine itiraz edemez. Borçlu yalnızca bazı sebeplere dayanarak icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını talep edebilir.
İcranın durdurulmasının koşulları:
- Bir ilam olmalı ve bu ilama dayanarak borçlu hakkında icra takibi başlatılmış olmalı,
- İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna gidilmiş olmalı,
- Kanun yolu başvurusunda icranın durdurulması (tehiri icra) istenmeli,
- Borçlunun teminat göstermesi,
- Borçlunun icra dairesinden, mahkemeden icranın durdurulması kararı getirinceye kadar süre (mehil) istemesi.
İcranın durdurulması kararı almak isteyen borçlunun izlemesi gereken yol şu şekildedir:
- Borçlu, kendisine tebliğ edilen icra emri üzerine icra dairesinden üst mahkemeden icranın durdurulması kararı getirinceye kadar kendisine uygun bir süre (mehil) verilmesini talep eder. Bu talep üzerine icra müdürü alacağın tamamı kadar teminat alır ve borçluya uygun bir süre verir. Verilen süre içinde icra takibi durur ancak üst mahkeme bu süre içinde karar vermezse icra dairesinden yeniden süre verilmesi talep edilir.
- İcra dairesinden teminat karşılığında süre alan borçlu, kanun yolunda hükmü esastan inceleyecek olan üst mahkemeye başvurarak icranın durdurulmasını ister; mahkeme bunun üzerine dosya üzerinden inceleme yaparak borçlunun icranın durdurulması hakkındaki talebi ile ilgili acele bir karar verir. Üst mahkeme icranın durdurulmasına karar verirse icra dairesi icra takibini üst mahkemenin incelemesinin sonuna kadar erteler.
- Üst mahkeme borçlunun icranın durdurulması talebini reddederse icranın durdurulması kararı kalkar ve icra takibine devam edilir. Takibin devam etmesiyle icra müdürü re’sen teminat olarak alınan parayı alacaklıya öder; eğer teminat para dışında bir mal veya hak ise önce paraya çevrilir daha sonra alacaklının alacağı ödenir.
- Kanun yolu talebi üst mahkeme tarafından kabul edilirse ilamlı icra takibi durmaya devam eder. Borçlunun başvurusu üzerine hükmü veren mahkeme, üst mahkemenin kararına göre teminatın borçluya geri verilip verilmeyeceğine karar verir.